5 Şubat 2013 Salı

TÜRLERİN KÖKENİ - CHARLES DARWIN (Resimli Uyarlama)

Tür: Resimli Uyarlama
Hazırlayan: Michael Keller
Resimleyen: Nicolle Rager Fuller
Çevirmen: Murat Gülsaçan
Sayfa Sayısı: 192




Özellikle son yıllarda çok bilinen kitapların uyarlama hallerinin ve mangalarının birbiri ardına yayımlandığına ve adeta bir furyaya dönüştüğüne şahit olduk, oluyoruz. Açıkçası ilk çıktığından beri bir önyargım var bu kitaplara ilişkin. Hatta bir kitapçıda alan birine rastlasam da kısa saçlı, otobüslerde gençlerin, sokakta türbanlıların korkulu rüyası, İzmirli “cumhuriyet teyzeleri” nidasıyla “ne diye alırsınız bu kitapları bilmem ki” deyiversem diye içimden geçirmişliğim vardır. İşin garip tarafı çevremdekilerde ve karşılaştığım hemen herkeste böyle bir eğilim olmasına rağmen piyasada halen bu kitapların bolca bulunması. Şüpheleniyorum, kim alıyor peki bu kitapları?  Tıpkı çevremizde AKP’ye oy veren bir kişi bile bulamazken her iki kişiden birinin ona oy vermesinin ardından etrafımızdaki herkesten şüphelenmek gibi. Kim bunlar? Neden alırlar?

Diye düşünürken içerisindeki başka kitaplara odaklandığım bir evrim setinden çıkageldi Türlerin Kökeni “Resimli Uyarlaması”. İşte AKP’ye de böyle, yanlışlıkla oy çıkıyor sonucuna varmayacağım tabii ki. Kim bu oy verenler? Neden verirler? Sorularım ise ortada duruyor. 

İşte böylece elime geçti benim de bir uyarlama kitap. Hacı yeşili üzerine kirli sarı renklerle bezenmiş yazılar, üzerine serpiştirilmiş hayvanlarla (tamam burasını anlıyorum ya ne olacaktı?) oluşturulmuş tasarımı moralimi daha da bozmuştu. Ancak kapağın ortasındaki öne çıkan fosforlu kelebeğin kaygan yapısına dokunmak bir an olsun hoşuma gitmişti. Okurken ara ara dokunmadım değil. Fakat bu örnekten ne kadar kötü olsa da AKP’de de olumlu bir şeylerin olabileceği sonucunu çıkarmamak gerekiyor! (AKP ile bu tür kitaplara dair başta kurduğum analojinin neden sürekli aklıma takılmaya başladığını gerçekten bilmiyorum, ancak bundan böyle yollarını ayırıyorum bu son artık!)  

Kısacası tüm önyargılarım üzerine gelen bir olumsuzluk daha eklenmişti daha kapağını açmadan. Acaba bu kitap çocuklara evrimi sevdirerek öğretmek için miydi? Keşke çocukken de olsaydı böyle bir kitap belki biraz hevesli olurdum diye düşündüm. Küçükken de bu renkleri hiç sevmezdim ki! Türbe yeşili tanımlamasını “hacı yeşili” olarak kodlamam sanıyorum küçüklükten gelen bir şey. Neyse, işte bu duygu ve düşüncelerle başladım kitabı okumaya, çocuk kitabı mı varsın olsun evde okuyorum nasıl olsa kim görecek diyerek. Çok acımasız başladığımın farkındayım ama bende ilk yarattığı izlenimler gerçekten böyleydi. Yani aşağı yukarı böyleydi.  

Kitabı açar açmaz ilk defa açılan yeni bir kitabın hoş kokusuna karışmış bir boya kokusu aldım. İlk başta çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim ancak bu boya kokusu, sayfalar geçtikçe iyiden iyiye artıyordu sanki ve bir yerden sonra rahatsız edici olmaya başladı. Kimi resim derslerinde de böyle olurdu. Ben mi boya kokularını ayırt edemiyorum bilmiyorum ama benzer bir etki yaptığını hatırlıyorum. Burada bir nefes ve açıklama:

Efendim, kitaba gelemedim bir türlü farkındayım. Ona geleceğim ancak kitap zaten bir resimli uyarlama, ben bu kitaba dair bir iki paragraf haricinde ne yazabilirim? En iyisi bu kitabın öncesi, sırası ve sonrasında hissettiklerim. O yüzden devam ediyorum.

Bu boya kokusu yayıldıkça, kitapla aramdaki mesafe -gerçek anlamıyla- arttı. Aksi gibi yazı puntosu küçüktü ve yazı karakterine de alışamıyordum (gerçi sonradan alıştım hatta hoşuma bile gitti). İşte artan boya kokusu ve dolayısıyla artan kitapla aramdaki mesafe, küçük puntolu yazı karakteri ve iyi gören gözlerim arasındaki çelişkilerle birlikte, kâh gülerek kâh şaşırarak kitabın sonuna kadar geldim. Dalga geçmiyorum güldüğüm ve şaşırdığım oldu. (Bkz. Resim 1)  Nasıl bittiğini de anlamadım. Kitap öncesindeki, bu tip kitaplara dair önyargılarımın zayıfladığını söyleyebilirim.

 Resim 1 - Prof. Newton ayağı sertleşmiş bir çamur topuyla kaplı bir kırmızı ayaklı keklik yolluyor. Darwin bu çamuru üç yıldan fazla beklettikten sonra kırarak suluyor ve ardından bir fanusa koyuyor. Sonuçta bundan 82 bitki çimleniyor. Bakın nasıl da hayretle izliyor. Ben de böyle şaşırdım işte.

Sonuç değerlendirmemi bu arada yapıyorum; acımasız eleştirilerle değerlendirmeye başladığım bu kitap, baştaki beklenti düşüklüğünden kaynaklandığını düşünmediğim ölçüde benden geçer not aldı.

Muhteşem çizimler ve Darwin’in mektuplarından, kendi sözlerinden ve elbette yapıtı Türlerin Kökeni’nden bilgilerle oluşturulmuş bu uyarlama, bazı çok göze batan imla hataları dışında, gerçekten başarılı. Özellikle sondaki 1859’da Türlerin Kökeni’nin yayınlanmasından günümüze uzanan, evrimin gelişiminde köşe taşlarını oluşturan takvim, bir derleme anlamında hoş olmuş. Bazı kavramlara ilişkin açıklamalar ise çeviriden kaynaklandığını düşündüğüm nedenlerle bir karmaşaya dönüşmüş ve zor anlaşılır bir hal almış. Elbette çizimlerin açıklanan konu ile çok iyi uyumu ve başarısı bu hataların üzerini bir nebze örtüyor ve kitabın bütününe baktığımda olumlu referans vermemi sağlıyor.
          
Son sözler

Düşünüyorum da tüm bu olumlu referansıma rağmen para verip bu kitap alınır mı? Benim kitap listelerim genellikle bütçeden kaynaklı nedenlerle ilk alınacak kitaplardan oluşur. Derim ki eğer ikincil düşünülecek kitaplara da ayıracak bütçeniz varsa, “belki bir gün vakit olur da göz atarım” diyebiliyorsanız düşünmeden bu kitabı alabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder