5 Şubat 2013 Salı

PERICLES - WILLIAM SHAKESPEARE





Tür: Oyun
Çevirmen: Hamdi Koç
Sayfa Sayısı: 120


“Sözüne itimadım var, senden yemin istemem;
Sözünde durmayan yemininde de durmaz.”

Şiirle pek aram yoktur doğrusu dolayısıyla şairlerle de. Birçok şairin hoşuma giden dizeleri, şiirleri vardır elbette ancak neredeyse tüm yazdıklarıyla beni etkileyen şair sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Şimdiye dek Shakespeare’in şiirlerini okuma fırsatım olmadı ancak birçok oyununu okudum. Açıkçası onun oyunlarındaki şiirsellik inanılmazdır; her okuduğum eserinden hiç bir şeyinden olmasa bile, muazzam dizelerinden büyük keyif alırım. Ayrıca yukarıda alıntıladığım gibi zekice diyalogları ve mükemmel kelime oyunlarını bol bol bulursunuz eserlerinde.

Pericles’te ise durum birazcık daha farklı. Pericles, Shakespeare’in çok bilinen eserlerinden biri değil malum. Okuduğuma göre onun son dönem eserlerinden biriymiş. Bu oyununda Shakespeare’in hemen hemen her dizesi, her satırından aldığım keyfi alamadığım oldu; bu anlamda alışık olmadığım “yavan” bölümleri de içeriyor Pericles. Ayrıca hiç olmadığı kadar mistik bir kurguya sahip. Oyun boyunca sabreden, çile çeken, hayatın sürüklediği zor koşullarda bile günaha girmeden soylu ve ahlaklı kalanlar tanrı tarafından ödüllendiriliyor sonunda. Dolayısıyla bir ahlak dersi içeren didaktik öğeler de içeriyor, hatta oyun bunun üzerine kurulu da denebilir. Ayrıca çok yalın ve basit bir kurguya sahip eser. Oyunu bitirip de üzerine biraz düşününce tüm bu olumsuz yanlarını görebiliyorsun; gerçekten de bir hamlet ya da kral lear havası yok eserde, lakin tüm bu saydıklarıma rağmen oyunu yine de hoş bir tatla bitirmiş olmak da sanıyorum Shakespeare’in her eserindeki o efsunla ilgili.

Karakterlerin bir kişilik olarak ön plana çıkmadığı, alışık olduğumuz büyüleyici nüktelere sahip olmayan bu oyunu tüm yalılığıyla, sanki daha önce defalarca izlediğimiz ve yine tüm basitliğiyle izlemekten keyif alabildiğimiz bir eski Türk filmi tadında okudum. Acıların ardından gelen bir mutlu son. O filmlerde de büyük acılar yaşanır, tüm bu acılar yaşanırken de biz mutlu sonla biteceğini hissederiz ve böyle bir sonu bildiğimiz halde o acılı sahneler hiç gözden düşmez; her şeyi bile bile yine de izlenir. İşte böyle bir duyguyla sürüklüyor oyun ve bir çırpıda okunuyor. Bu anlamda oyundaki mistik yönlerin de bir anlamda olayın basitliğiyle uyumlu olduğunu ve onu büyülü bir atmosfere soktuğunu düşünüyorum.

Son sözler

Eğer daha önce Shakespeare’in bir oyununu okumadıysanız Pericles, okumaya ondan başlanacak bir oyun değil. Klasikleri okuyup bunların dışında onun diğer eserlerine de merak duyuyor ve farklarını da görmek istiyorsanız Pericles’i de okumanızı tavsiye ederim. En kötü bir eski Türk filmi tadında mutlu mesut bırakırsınız elinizden sonunda.     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder